Kaptır Gitsin

  • İki mehtap arasında

    Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alır. Toprak kokusu değince o rüyaya Aşk çözülür Geriye rüyalar kalır....

  • Sevdaya dair...

    Sevdalar kaybeder ,sevdalar kazanırız;ama çoğu zaman kazandığımız sevdalar kaybettiklerimizin bir değişik versiyonudur.Sevdalarımızın kıymetini bilemiyiz.Oysaki sevdalının en kıymetli şeyidir dertleri. Kendimizi affetmeyeceğimiz işler yaparız...

  • Gizli Kırmızı Kapaklı Defter Sakın Konuşma

    İki elim başımın arasında önümde hesap soruyor kırmızı defter Hayat artıklarını hapsetmişim üzerine umursamadan Çılgınkaplanlar üzerine korkmadan ...

Blog Hakkında

Belirli bir konusu olmayıp değişik mevzularda içerik barındıran bu blog bir kaç kafadarın aklına estiği gibi yazılar yayımladığı kollektif bir blogtur.Yazdığımız yazıları beğendiyseniz Facebook,Twitter,FriendFeed gibi sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz hatta yazılardan alıntı yapabilir tümünü kendi blog'unuz da kullanabilirsiniz tam olarak söylemek gerekirse resimleri de, yazıları da istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz bu bizi sevindirir fakat yazıların altın da blog'umuza bir link verirseniz bu bizi daha da çok mutlu eder.
Ayrıca bütün hakları Coca Colanın formülünün yanında saklanmıştır kimse bulamaz.


Ah O Eski Günler

0 yorum



Eskiden;
Çember çevrilir,
Su musluktan içilir,
Ağaçlara tırmanılırdı.
Bebekler bezden,
Silahlar tahtadan,
Resimler kömür karasından yapılırdı.
Kızlara ninelerinin, erkeklere dedelerinin
İsimleri konulur,
Saatli maarif okunurdu.
Komşuda pişen
Bize...
Bizde pişen komşuya düşerdi.
Geceler ayaz,
Sokaklar karanlık,
Yıldızlar...
parlak olurdu.
Turşu, salça...,
mantı evde yapılır,
Karpuz kuyuda soğutulurdu.
Erik ağacının çiçeği,
Pencere camımıza yaslanır,
Güz yaprakları bahçemize düşerdi.
Kardan adam yapılır,
Evlerde soba yakılır,
Kış gecelerinde masal anlatılırdı.
Merdiven çıkılır,
Aidat ödenmez,
Yönetici seçilmezdi.
Evler badanalı,
Sokaklar lambasız,
Mahalleler bekçili olurdu.
Ajans radyodan dinlenir,
Çizgi roman okunur,
Defterlere kenar süsü yapılırdı.
Hayat,
Arkası yarın gibiydi,
Kesintisizdi.
Her gün yaşanacak bir şey vardı.
Herkes kendi düşünü kurar,
Kendi hayatını oynardı.

ŞİMDİ

Şimdi,
Herkes
Yoğun,
Yorgun
Ve
Tek başına...

CAN DÜNDAR.
[Yazının Devamı...]

TÜKENİŞ.........

2 yorum





Ölüm değil beni korkutan! Boş bir yaşamın ardından varacağım yer olması   sıkıyor canımı.  Nedir ki? Kırk yıllar, elli yıllar, billahi çok değil!  Hele hele çizilen bu yolda bize hiç gelir. Ne beklersin yaşamdan ÇORBACI?!  Ne bekler yaşam senden? İkiniz de tüketirsiniz hoyratça zamanı, işte geride kalanlar sıkar biraz canımı.. 


 


Yedi yaşında başlarsın okula, sayma ondan öncesini.  Sonra, yıllar yılı gider gelirsin, kara tahtalı değirmene, berrak zamanını öğütmek için,  Yirmi iki civarı alırken diplomanı, tüketivermişsindir üçte birlik zamanını...  DİPLOMA YETMEZ!! Diyor TOPAL SARAPÇI, İYİ BİR İŞ BUL HELE BAKALIM! ASKERLİĞİNİ DE YAP BİRDE, SONRA EVLEN BAKALIM..


 


İşte bir on yıl daha uçuveriyor ansızın. Yaş oluveriyor OTUZBEŞ!  Gerçekten yarısı mıdır yolun?! Belki de yarısından da yakın geriye bakma sakın ey küheylan!  Kopuverir zincirleri yaşamın, bir iplik gibi ansızın. "HELE BİR BORÇLARIMIZI ÖDEYELİM, SONRA DAHA İYİ YAŞARIZ. ŞİMDİLİK BİRAZ SABIR" diyor karım NAZİFE!  Eee.. doğru da söylüyor hani... HELE BİR BAŞIMIZI SOKACAK YUVA OLSUN DA, GERİSİ KOLAY diyor.


 


Eee.. bu da doğru hani... İşte böyle yitiyor Hep on seneler, eriyen buzlar misali.  KARIM, ÇOCUKLARIM, KOOPERAİF BAŞKANIM, YARDIMCIM, TEK TÜK ARKADAŞLARIM...  ve... TV' deki haber spikeri!  Bu kadar çevremdekiler.  Bunlara bakıyor yıllardır gözlerim. İşte bu yüzdendir ki, MİYOPSUN! Diyor doktorum. Tak ......'ne iki numara.  Ellinci yaş günümü, kimse fark etmiyor bile. ufaklığın diploma töreni var.  Ne biçim alış veriş bu?! Anlayamadım gitti!  Yapmak istediğim bir çok şey, ÖZLEM kapısında yitti... 


 


Hırs ile mutfağa gidiyorum, ne varsa atıştırmak için, sıcacık bir el tutuyor elimi PERHİZ YAPMALISIN ARTIK! Diyor KARIM NAZİFE.  Eee.. Doğru da söylüyor hani. Kalan on yılımın birkaç yılı hastalıkla geçiyor. Gerisi de torunların peşinde...  Eee... "ULAN HANİ YAŞAYACAKTIK!!" Diye bağırıyorum.  "SAKİN OL! TANSIYONUN DÜŞECEK" diyor karım NAZİFE. Eee. Doğru da söylüyor hani.  Nedir yaşamın kısır döngüsü anlayamadım gitti.  Elimdeki tek sermayem de Bir gün gibi bitti. 


 


Kaynak:Can Dündar


 

[Yazının Devamı...]
 

Çekmece Notları Design by Blogger Modifiye © 2009