Özgürlük semiz bir inektir sokakta
Her memesi bir yoksulun ağzında
Nostalji kokan köşe başlarında
Yasal çeteler karargah kurmuştur
Oysa en çarpıcı boyutlarıyla
Ölümsüz cennetiydi çocukluğumun
Babamı merkezinde görürdüm lambaların
Her şey beyazdı bembeyazdı
Kitaplar sayfasını açardı bana
Gül koparırdım
Kana kana içerdim bengisuyunu
Ruhuma usare damlatan sevgilinin
Gençlik kezzap denizi saçları dalga dalga
Yıkandıkça yandı içim,yandıkça yıkandı
Şimdi büyülü diye tanımlıyorlar
Eğiliyorum tutukluyorlar isyan adına
Güdük kalmış mahkemesinde hüznün
iddianamesini okuyorlar kimliğimin
Göz kapaklarını gereğinden fazla açmak
Baş kaldırmakmış aydınlığa
Arkaya bakmak doğal bir tereddütle
Ayaklandırmanın işaretiymiş ıstırapları
Oysa ıstırabın kendisiyim ben
Bir hapishaneden daha bağımsız
Döşemeden daha mağrur
Hükümlüsüyüm demokrasinin
Onurumla oynamasa nağmeler
Şarkılardan şikayetçi değilim
Derdimi hatırlatmasa resterasyon işleri
Kederlenmeyeceğim
Ama bütün çabalarım boşuna
Ters yönden inadına esiyor rüzgar
Yangını büyüyor hücrelerimin
Birer birer koparıyor kirpiklerimi yağmur
Oysa ne hayallerle başlamıştı serüven
Yıllar yılı sadık bir bekçi gibi
Sanırım beklediğim bu sokak
Ya mezarım olacak
Ya da yeniden doğup büyüdüğüm yer
çiçekleri özlediğim bu sokak...
|