Kaptır Gitsin

  • İki mehtap arasında

    Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alır. Toprak kokusu değince o rüyaya Aşk çözülür Geriye rüyalar kalır....

  • Sevdaya dair...

    Sevdalar kaybeder ,sevdalar kazanırız;ama çoğu zaman kazandığımız sevdalar kaybettiklerimizin bir değişik versiyonudur.Sevdalarımızın kıymetini bilemiyiz.Oysaki sevdalının en kıymetli şeyidir dertleri. Kendimizi affetmeyeceğimiz işler yaparız...

  • Gizli Kırmızı Kapaklı Defter Sakın Konuşma

    İki elim başımın arasında önümde hesap soruyor kırmızı defter Hayat artıklarını hapsetmişim üzerine umursamadan Çılgınkaplanlar üzerine korkmadan ...

Blog Hakkında

Belirli bir konusu olmayıp değişik mevzularda içerik barındıran bu blog bir kaç kafadarın aklına estiği gibi yazılar yayımladığı kollektif bir blogtur.Yazdığımız yazıları beğendiyseniz Facebook,Twitter,FriendFeed gibi sosyal ağlarda paylaşabilirsiniz hatta yazılardan alıntı yapabilir tümünü kendi blog'unuz da kullanabilirsiniz tam olarak söylemek gerekirse resimleri de, yazıları da istediğiniz gibi paylaşabilirsiniz bu bizi sevindirir fakat yazıların altın da blog'umuza bir link verirseniz bu bizi daha da çok mutlu eder.
Ayrıca bütün hakları Coca Colanın formülünün yanında saklanmıştır kimse bulamaz.


SABAH SULARI

0 yorum

ezanla kaybolur gece
kahvaltı sesleri çıkarılır dolaplardan.
aşksız bakar adam kadına,
farkındadır. yine öyle bakar.
camdan buğuyu karalayıp
duvarda yürüyen kediyle
göz göze gelir.
gözlerini kaçırıp
sokağa iner kedi,
sıcak suyun betona dökülmesidir
ayaklarının kibar ifadesi.
paşa çayına itiraz eder çocuk
her şey yolundayken.
duvardaki evlilik resmi
karşısına gelip durur,
artık fotoğraf çektirmeyen
mutlu değildir. yalnızdır!
diye düşünür kadın. farkındadır.
yine düşünür.
ılık bir su gezinir kapı önlerinde.
kapıyı açık bırakır adam çıkarken.
bir köpek girer sokağa,
yüze değen ilk soğuk su gibi
tehdit eder mahalleyi.
farkında olmadan.


Derya Çolpan
[Yazının Devamı...]

TEBESSÜMÜ CEVAHİR YAR

0 yorum


Yar kitab-ı hüzünden sahifeler açar mı
Ab-ı hayatı sunsam bir kadehcik içer mi?

Azgın akan çayını köprülerle donatsam
Toprak deyu çiğneyip üzerimden geçer mi?

Bütün yoksulluğumla kul olsam kapısında
Bir tek tebessümüyle cevahirler saçar mı?

Bilmem ki ah kurtulup ağrıyan kafesinden
Bir gün gönül göğümde özgürlüğe uçar mı?

Söyleyin efsaneler,kıssalar ikrar edin
Ferhat,Kerem ve Mecnun bencileyin naçar mı?
[Yazının Devamı...]

Değişim

0 yorum



Değişimi iyi anlamak gerekli.
Değişim bir olgudur.
Değişim gereklidir.
Değişim gerçekçidir.
Ailelerde değişim,toplumlarda değişim.
Değişimde arkadaştan ,kardeşten,vatandan,aileden evden uzaklaşmalar olabilir.Yeni dünyanın insanları olunur bakarsınız.
Yalnız kalmış insan kimsesizlik,terkedilmişlik yüzünden büyük sıkıntılardadır.İçe kapanıklık yada hırçınlık.Hızlı inişler çıkışlar toplumda yüzlerce fikrin hareketin doğuş sebebidir.İnsanlar koşu atmosferine girmişlerdir.Bu değişim koşusu aileleri,öz benlikleri ciddi olarak etkilemektedir.Çünkü hızlı adımlarla değişimi yakalamak,doludizgin ömür sürecini tamamlamak kolay değil.
Görmek,izlemek,globalleşen dünya fikirlerini alt üst etmek,dünya penceresinden insanlara baktırmak.Köklü,değişmez gibi duran,yontulmuş yortuların yok edilişi .
Özgürlükler ülkesinde yaşamak.Ülkenin çocuklarıyla ömrü paylaşmak.Gözyaşları yerine fikirlerinde,çalışmalarında,özbenliğinde inkılaplar oluşturmak
Kılıç ve kalemin özgürce arkadaş olduklarına inanmak ve anlamak.Kalemden kan damladığını görmek;aşktan gözyaşı.
Hayattan çile,ömürden gelecekten umut beklemek.
Beyaz adam,siyah adam.Sömürge değişimi.Zulmü,nefreti,hasreti.belki uzak ülkeleri hatırlatıı bana
Gurbeti ,hasreti,sılayı,yabancıyı hatırlattı.Gittiği ülkelerde bir türlü uymadığı örfleri hatırlattı.Gidişler değişim de,dönüşler de değişim oldu.
Makine ,sanayi,teknoloji,elektronik tutkunu kıldı insanları.
Git gel,çalış,yorul ve dinlen.ama düşünme diye hatırlatıldı.
Oysa insan düşünmeli,dinlenmeli,anlamalı,anlatmalı,değişmeli...
[Yazının Devamı...]

Yazık!

1 yorum



Yazık! Bir hiç hiç uğruna ögüttüm yıllarımı;
Özlemler büyüterek kuraklıklar içinde
Bütün cömertliğimle açtım da kollarımı
Hep cimrilik gördüm muhabbet ikliminde

Gönül çağlayanımda
berrak sular akarken
Mümbit bahçelerime dostluk gülleri diktim
özen ve sevgiyle her an ümit ektim de
Hazan düştü bahçeme,ne yazık hüsran biçtim

Bir kaç gülün hatırı,hasr ettim yıllarımı
Ümit ektim yılmadan çoraklaşmış toprağa
Sabırla sıvazladım isyan duygularımı
Hep zehirler yutkundum,koştum fedakarlığa...
[Yazının Devamı...]

Şehrin müzdarip insanları

0 yorum

Şehrin müzdarip insanları
Araba frenleri
Kolorifer bacalarından çıkan dumanlar
Park yerleri
Durma işaretleri
Polis düdüğü
Gece rüzgarlarının üfürüğü
Park yerlerindeki eğlence
Yazı bekleyen müzik sesleri
Çalındıkça çevrede keser nefesi
Apartman girişleri
Komşunun altın yapılı dişleri
Hayatın çıkışları inişleri
Hızlı çarptın arabanın kapısını
bozdun estetik yapısını
Acele işin var yak dörtlü sinyalini
Yoksa polis sorar halini
Elinde ceza makbuzu
Bozulmaz yazı

Şehrin müzdarip insanları
Gülmek onlara göre değil
Özlemleri geldikleri köylere
Koyun kuzu sesine hasret
Ömrü yollarda geçti
Gözü dağlarda
İçini çekip kendinden geçti

Kader işte
Temiz ve saf
Doğa ve güzellik
O arzu çürütecek
Onun her halinden belli

Şehrin müzdarip insanları
Doyumsuzlığa uzunca vade
Yaşantılar karışık
Suratlar buruşuk
Ah aşk
Ah aşk
Konforlu ev özlemleri
Biçimsel değişim
Duvardaki tabloya ruhumu eritmişim

Şehrin müzdarip insanları
Yanıp sönen camları
Sıkıntılı canları
Anları Onları
Ömrün kara çizgisinde duranları
Uzak mutluluğu kıranları
Bağırıpta duranları
Uyuyanları
Ayağı kayanları
Bu denli
Uzun yaşamında insanları

Şehrin müzdarip insanları
Büyüdükçe hisseder ömründeki baharı
Uzadıkça okul yolları
Kar serpiştirirken durmayan rüzgarları
Başarı zorunlu illet
Küçük bir insan
Gelde sen bunları bellet

[Yazının Devamı...]

İKİ MEHTAP ARASINDA

0 yorum



Her aşk bulunduğu kalbin şeklini alır.
Toprak kokusu değince o rüyaya
Aşk çözülür...Geriye rüyalar kalır.
Solmuş menekşeler;Derinliğin tarihi.
Yenik kavimlerin tarihi.


Sevmek ateştir diye seslenir biri.
Yalnız o mu?Kavuşmak ateş,
Kalbini bıraktığın sular ateş,
Şarkılar ateştir;''iki mehtap
arasında kaldı gönül''.

İki güneş
İki gökyüzü arasında

Bir buluta karşı iki güneş durduğunda
Her ölüm kendi gövdesinin şeklini alır.

Kemal Sayar
[Yazının Devamı...]

Çöp kutusu! Parlak teneke! Tekmelensem de düşmeyeceğim süslü içine...

2 yorum

  Taşa düşsem yayılıyor ağırlığım çamur gibi.
Çamura düşsem yutuyor beni taş gibi.
Nereye gitsem yabancıyım aleme.
Alem bana ne zaman gelse,çarpıp kırıyor yüzümü.
Onlar bana hiç,ben onlara...
Sessiz sedasız dönüyor işde dünya.


Pullarımı sıyırıyor bir bıçak gibi tarih.
Karanlığın iblisleri;insanlar sarıyor her tarafımı.
Girip içlerine açılsammı engini bile olmayan yaşamak dedikler acı sularına?
Kapılar bile örtünmek için seviyor açıklığı.
Hiç bir şey örtülmese,açıklık severmi kapıları?
Açılıp kapanan bir kapımı olsam?

Şaşkın bir delik gibi anahtarı yitik bir hayatın yüzünde?
Ah önümde durup hep geri döndüğüm insan ile oyun!
-Çöp kutusu!
-Parlak teneke!
Tekmelensem de
düşmeyeceğim
süslü içine...
[Yazının Devamı...]

Kayıtlıdır yüreğim

10 yorum
 35b54c3f51207491b53928beg5

Özgürlük semiz bir inektir sokakta
Her memesi bir yoksulun ağzında
Nostalji kokan köşe başlarında
Yasal çeteler karargah kurmuştur
Oysa en çarpıcı boyutlarıyla
Ölümsüz cennetiydi çocukluğumun

Babamı merkezinde görürdüm lambaların
Her şey beyazdı bembeyazdı
Kitaplar sayfasını açardı bana
Gül koparırdım
Kana kana içerdim bengisuyunu
Ruhuma usare damlatan sevgilinin

Gençlik kezzap denizi saçları dalga dalga
Yıkandıkça yandı içim,yandıkça yıkandı
Şimdi büyülü diye tanımlıyorlar
Eğiliyorum tutukluyorlar isyan adına
Güdük kalmış mahkemesinde hüznün
iddianamesini okuyorlar kimliğimin

Göz kapaklarını gereğinden fazla açmak
Baş kaldırmakmış aydınlığa
Arkaya bakmak doğal bir tereddütle
Ayaklandırmanın işaretiymiş ıstırapları
Oysa ıstırabın kendisiyim ben
Bir hapishaneden daha bağımsız
Döşemeden daha mağrur
Hükümlüsüyüm demokrasinin

Onurumla oynamasa nağmeler
Şarkılardan şikayetçi değilim
Derdimi hatırlatmasa resterasyon işleri
Kederlenmeyeceğim
Ama bütün çabalarım boşuna
Ters yönden inadına esiyor rüzgar
Yangını büyüyor hücrelerimin
Birer birer koparıyor kirpiklerimi yağmur
Oysa ne hayallerle başlamıştı serüven
Yıllar yılı sadık bir bekçi gibi

Sanırım beklediğim bu sokak
Ya mezarım olacak
Ya da yeniden doğup büyüdüğüm yer
çiçekleri özlediğim bu sokak...



[Yazının Devamı...]

EĞER YENİDEN BAŞLASAYDIM HAYATA

3 yorum
saat

Eger yeniden baslayabilseydim yasama,

Ikincisinde daha çok hata yapardim.

Kusursuz olmaya çalismaz, sirtüstü yatardim.

Neseli olurdum, ilkinde olmadigim kadar.

Çok az seyi ciddiyetle yapardim.

Temizlik sorun olmazdi aslinda, Daha çok riske girerdim, Daha fazla seyahat ederdim, Daha çok günes dogusunu izler, Daha çok daga tirmanir daha çok nehirde yüzerdim.

Görmedigim birçok yere giderdim, Dondurma yerdim doyasiya ve daha az bezelye.

Gerçek sorunlarim olurdu hayali olanlarin yerine.

Yasamin her anini gerçek ve verimli kilan insanlardandim ben.

Yeniden baslayabilseydim eger, Yanliz mutlu anlarim olurdu.

Farkinda misiniz bilmem, Yasam budur zaten: Anlar, sadece anlar, sizde ani yasayin.

Hiçbir yere yaninda termometre, su ,Semsiye ve parasüt almadan gitmeyen insanlardandim ben.

Yeniden baslayabilseydim ilkbaharda pabuçlarimi firlatir atardim.Ve sonbahar bitene kadar yürürdüm çiplak ayaklarla.

Bilinmeyen yollar kesfeder, güzelin tadina varir, Çocuklarla oynardim, bir sansim olsaydi, eger. Ama iste 85'indeyim ve biliyorum...

Ölüyorum...

Jorge Luis Borges

[Yazının Devamı...]

Bir perdelik şiir

0 yorum

Perde açılır ,gök gürlemesi rengi,hep isyanı vurgulayan bir yağmur.Manzara taş gibi çarpar gözlerine ferasetin.Sahne bir muhabbet bildirisidir.Biraz umut ve ekmek,biraz kan ve çamur.Damarlarıma tutkun kentin dudaklarında,yudumlarım ısırganların susuzluğunu.Sayfalar dolusu melankolik bir şarkı;biraz rock and roll,biraz mahur.Gömülür ayaklarım cinayet sayfalarına...Gökyüzünde buharlaşan dinçliğim,ölümün en ucuz durağında.Akıncı türküleri mırıldanarak ışıldar parmak izleriyle yalnızlığımın,biraz düş kırıklığı,biraz gurur...Ah saldırgan gençliğim.Oysa yakıştırmalar kurbanıdır gözlerin.Bir katilin gölgesi bile yoktur kalbinde.Biraz öfke yumağı,biraz sakin ve mahur..
[Yazının Devamı...]

Şems'in 40 kuralı

0 yorum

Bir derviş vardır Şems derler adına, Şems-i Tebrizi. Gönlü geniş ve ruhu gezgin sufi meşreplilerin kırk kuralı diye kurallar bellemiştir kendine;

1."Yaradanı hangi kelimelerle tanımladığımız, kendimizi nasıl gördüğümüze ayna tutar. Şayet Tanrı dendi mi öncelikle korkulacak, utanılacak bir varlık geliyorsa aklına, demek ki sen de korku ve utanç içindesin çoğunlukla. Yok eğer, Tanrı dendi mi evvela aşk, merhamet ve şefkat anlıyorsan, sende bu vasıflardan bolca mevcut demektir."

2. "Hak yolu'nda ilerlemek yürek işidir, akıl işi değil. Kılavuzun daima yüreğin olsun, omzunun üstündeki kafan değil. Nefsini bilenlerden ol, silenlerden değil."

3. "Kuran dört seviyede okunabilir. İlk seviye zahiri manadır. Sonraki batıni mana. Üçüncü batınınin batınısidir. Dördüncü seviye o kadar derindir ki kelimeler kifayetsiz kalır tarif etmeye”

4. "Kainattaki her zerrede Allah’ın sıfatlarını bulabilirsin, çünkü O camide, mescitte, kilisede, havrada değil, her an her yerdedir. Allah’ı görüp yaşayan olmadığı gibi, O’nu görüp ölen de yoktur. Kim O’nu bulursa, sonsuza dek O’nda kalır."

5. "Aklın kimyası ile aşkın kimyası başkadır. Akıl temkinlidir. Korka korka atar adımlarını. "Aman sakın kendini" diye tembihler. Halbuki aşk öyle mi? Onun tek dediği: "Bırak kendini, ko gitsin!" Akıl kolay kolay yıkılmaz. Aşk ise kendini yıpratır, harap düşer. Halbuki hazineler ve defineler yıkıntılar arasında olur. Ne varsa harap bir kalpte var!"

6. "Şu dünyadaki çatışma, önyargı ve husumetlerin çoğu dilden kaynaklanır. sen sen ol, kelimelere fazla takılma. Aşk diyarında dil zaten hükmünü yitirir. Aşık dilsiz olur."

7. "Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, Hakikat’i keşfedemezsin. Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin"

8. "Başına ne gelirse gelsin, karamsarlığa kapılma. Bütün kapılar kapansa bile, sonunda O sana kimsenin bilmediği gizli bir patika açar. Sen şu anda göremesen de, dar geçitler ardında nice cennet bahçeleri var. Şükret! İstediğini elde edince şükretmek kolaydır. Sufi, dileği gerçekleşmediğinde de şükredebilendir."

9. "Sabretmek öylece durup beklemek değil, ileri görüşlü olmak demektir. Sabır nedir? Dikene bakıp gülü, geceye bakıp gündüzü tahayyül edebilmektir. Allah aşıkları sabrı gülbeşeker gibi tatlı tatlı emer, hazmeder. Ve bilirler ki, gökteki ayın hilalden dolunaya varması için zaman gerekir."

10. "Ne yöne gidersen git, -Doğu, Batı, Kuzey ya da Güney- çıktığın her yolculuğu içine doğru bir seyahat olarak düşün! Kendi içine yolculuk eden kişi, sonunda arzı dolaşır."

11. "Ebe bilir ki sancı çekilmeden doğum olmaz, ana rahminden bebeğe yol açılmaz. Senden yepyeni ve taptaze bir “sen” zuhur edebilmesi için zorluklara, sancılara hazır olman gerekir."

12. "Aşk bir seferdir. Bu sefere çıkan her yolcu, istese de istemese de tepeden tırnağa değişir. Bu yollara dalıp da değişmeyen yoktur."

13. "Şu dünyada semadaki yıldızlardan daha fazla sayıda sahte hacı hoca şeyh şıh var.hakiki mürşit seni kendi içine bakmaya ve nefsini aşıp kendindeki güzellikleri bir bir keşfetmeye yönlendirir. tutup ona hayran olmaya değil."

14. "Hakk'ın karşına çıkardığı değişimlere direnmek yerine, teslim ol. Bırak hayat sana rağmen değil, seninle beraber aksın."düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir" diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?"

15. "Allah, içte ve dışta her an hepimizi tamama erdirmekle meşguldur. Tek tek herbirimiz tamamlanmamış bir sanat eseriyiz. Yaşadığımız her hadise, atlattığımız her badire eksiklerimizi gidermemiz için tasarlanmıştır. Rab noksanlarımızla ayrı ayrı uğraşır çünkü beşeriyet denen eser, kusursuzluğu hedefler"

16. "Kusursuzdur ya allah, onu sevmek kolaydır. zor olan hatasıyla sevabıyla fani insanları sevmektir. unutma ki kişi bir şeyi ancak sevdiği ölçüde bilebilir. demek ki hakikaten kucaklamadan ötekini, yaradan'dan ötürü yaratılanı sevmeden, ne layıkıyla bilinebilir, ne layıkıyla sevebilirsin."

17. "Esas kirlilik, dışta değil, kisvede değil kalpte olur. onun dışındaki her leke ne kadar kötü görünürse görünsün, yıkandı mı temizlenir, suyla arınır.yıkamakla çıkmayan tek pislik kalplerde yağ bağlamış haset ve art niyettir."

18. "Tüm kainat olanca katmanları ve karmaşasıyla insanın içinde gizlenmiştir.şeytan, dışımızda bizi ayartmayı bekleyen korkunç bir mahluk değil,bizzat içimizde bir sestir. Şeytanı kendinde ara; dışında, başkalarında değil. ve unutma ki nefsini bilen rabbini bilir. Başkalarıyla değil, sadece kendiyle uğraşan insan, sonunda mukafat olarak yaradan'ı tanır."

19. "Başkalarından saygı, ilgi ya da sevgi bekliyorsan, önce sırasıyla kendine borçlusun bunları. kendini sevmeyen birinin sevilmesi mümkün değildir. sen kendini sevdiğin halde dünya sana diken yolladı mı, sevin. yakında gül yollayacak demektir."

20. "Yolun ucunun nereye varacağını düşünmek beyhude bir çabadan ibarettir. Sen sadece atacağın ilk adımı düşünmekle yükümlüsün. gerisi zaten kendiliğinden gelir."

21. "Hepimiz farklı sıfatlarla sıfatlandırıldık. şayet allah herkesin tıpatıp aynı olmasını isteseydi, hiç şüphesiz öyle yapardı. farklılıklara saygı göstermemek, kendi doğrularını başkalarına dayatmaya kalkmak, hak'ın mukaddes nizamına saygısızlık etmektir."

22. "Hakiki Allah aşığı bir meyhaneye girdi mi orası ona namazgah olur. ama bekri aynı namazgaha girdi mi orası ona meyhane olur. şu hayatta ne yaparsak yapalım, niyetimizdir farkı yaratan, suret ile yaftalar değil."

23. "Yaşadığımız hayat elimize tutuşturulmuş rengarenk ve emanet bir oyuncaktan ibaret. Kimisi oyuncağı o kadar ciddiye alır ki ağlar, perişan olur onun için. Kimisi eline alır almaz şöyle bir kurcalar oyuncağı, kırar ve atar. Ya aşırı kıymet verir, ya kıymet bilmeyiz. aşırılıklardan uzak dur. Sufi ne ifrattadır ne tefritte. sufi daima orta yerde..."

24. "Madem ki insan eşref-i mahlukattır, yani varlıkların en şereflisi, attığı her adımda Allah'ın yeryüzündeki halifesi olduğunu hatırlayarak, buna yakışır soylulukta hareket etmelidir. İnsan yoksul düşse, iftiraya uğrasa, hapse girse, hatta esir olsa bile, gene de başı dik, gözü pek, gönlü emin bir halife gibi davranmaktan vazgeçmemelidir."

25. "Cenneti ve cehennemi illa ki gelecekte arama. ikisi de şu an burada mevcut. ne zaman birini çıkarsanız, hesapsız ve pazarlıksız sevmeyi başarsak, cennetteyiz aslında. ne vakit birileriyle kavgaya tutuşsak: nefrete, hasede ve kine bulaşsak, tepetaklak cehenneme düşüveririz."

26. "Kainat yekvücut, tek varlıktır. Her şey ve herkes görünmez iplerle birbirine bağlıdır. sakın kimsenin ahını alma; bir başkasının, hele hele senden zayıf olanın canını yakma. unutma ki dünyanın öte ucundaki tek bir insanın kederi, tüm insanlığı mutsuz edebilir. ve bir kişinin saadeti, herkesin yüzünü güldürebilir."

27. "Şu dünya bir dağ gibidir, ona nasıl seslenirsen o da sana sesleri öyle aksettirir. Ağzından hayırlı bir laf çıkarsa, hayırlı laf yankılanır. Şer çıkarsa, sana gerisin geri şer yankılanır. Öyleyse kim senin hakkında kötü konuşur, sen o insan hakkında kırk gün kırk gece sadece güzel sözler et. kırk günün sonunda göreceksin her şey değişmiş olacak. senin gönlün değişirse, dünya değişir."

28. "Geçmiş, zihinlerimizi kaplayan bir sis bulutundan ibaret. Gelecek ise başlı başına bir hayal perdesi. ne geleceğimizi bilebilir, ne geçmişimizi değiştirebiliriz. sufi daima şu an'ın hakikatini yaşar."

29. "Kader, hayatımızın önceden çizilmiş olması demek değildir. bu sebepten, 'ne yapalım kaderimiz böyle' deyip boyun bükmek cehalet göstergesidir. kader yolun tamamını değil, sadece yol ayrımlarını verir. güzergah bellidir ama tüm dönemeç ve sapaklar yolcuya aittir. öyleyse ne hayatının hakimisin, ne de hayat karşısında çaresizsin."

30. "Hakiki sufi öyle biridir ki başkaları tarafından kınansa, ayıplansa, dedikodusu yapılsa, hatta iftiraya uğrasa bile, o ağzını açıp da kimse hakkında tek kelime kötü laf etmez. sufi kusur görmez, kusur örter."

31. "Hakk'a yakınlaşabilmek için kadife gibi bir kalbe sahip olmalı. her insan şu veya bu şekilde yumuşamayı öğrenir. kimi bir kaza geçirir, kimi ölümcül bir hastalık; kimi ayrılık acısı çeker, kimi maddi kayıp... hepimiz kalpteki katılıkları çözmeye fırsat veren badireler atlatırız. ama kimimiz bundaki hikmeti anlar ve yumuşar; kimimiz ise, ne yazık ki daha da sertleşerek çıkar."

32. "Aranızdaki bütün perdeleri tek tek kaldır ki, tanrı'ya saf bir aşkla bağlanabilesin. kuralların olsun ama kurallarını başkalarını dışlamak yahut yargılamak için kullanma. bilhassa putlardan uzak dur, dost. ve sakın kendi doğrularını putlaştırma! inancın büyük olsun ama inancınla büyüklük taslama!"

33. "Bu dünyada herkes bir şey olmaya çalışırken, sen bir hiç ol. Menzilin yokluk olsun. İnsanın çömlekten farkı olmamalı. nasıl ki çömleği tutan dışındaki biçim değil, içindeki boşluk ise, insanı ayakta tutan da benlik zannı değil, hiçlik bilincidir."

34. "Hakk'a teslimiyet ne zayıflık ne edilgenlik demektir. Tam tersine böyle bir teslimiyet son derece güçlü olmayı gerektirir. teslim olan insan, çalkantılı ve girdaplı sularda debelenmeyi bırakır, emin bir beldede yaşar."

35. "Şu hayatta ancak tezatlarla ilerleyebiliriz. mümin içindeki münkirle tanışmalı, tanrıya inanmayan kişi ise içindeki inananla. insan-ı kamil mertebesine varana kadar gıdım gıdım ilerler kişi. ve ancak tezatları kucaklayabildiği ölçüde olgunlaşır."

36. "Hileden, desiseden endişe etme. eğer birileri sana tuzak kuruyor, zarar vermek istiyorsa, tanrı da onlara tuzak kuruyordur. Çukur kazanlar o çukura kendileri düşer. Bu sistem karşılıklar esasına göre işler. Ne bir katre hayır karşılıksız kalır, ne bir katre şer. O'nun bilgisi dışında yaprak bile kıpırdamaz. sen sadece buna inan!"

37. "Tanrı kılı kırk yararak titizlikle çalışan bir saat ustasıdır. O kadar dakiktir ki sayesinde her şey tam zamanında olur. ne bir saniye erken, ne bir saniye geç. Her insan için bir aşık olma zamanı vardır, bir de ölmek zamanı."

38. "Yaşadığım hayatı değiştirmeye, kendimi dönüştürmeye hazır mıyım?' diye sormak için hiçbir zaman geç değil. Kaç yaşında olursak olalım, başımızdan ne geçmiş olursa olsun, tamamen yenilenmek mümkün. Tek bir gün bile öncekinin tıpatıp tekrarıysa, yazık. Her an her nefeste yenilenmeli. yepyeni bir yaşama doğmak için ölmeden önce ölmeli."

39. "Noktalar sürekli değişse de bütün aynıdır. Bu dünyadan giden her hırsız için yeni bir hırsız daha doğar. Ölen her dürüst insanın yerini bir dürüst insan alır. Hem bütün hiçbir zaman bozulmaz, her şey yerli yerinde kalır, merkezinde... Hem de bir günden bir güne hiçbir şey aynı kalmaz.ölen her sufi için bir sufi daha doğar."

40. "Aşksız geçen bir ömür beyhude yaşanmıştır. acaba ilahi aşk peşinde mi koşmalıyım mecazi mi, yoksa dünyevi, semavi ya da cismani mi diye sorma! ayrımlar ayrımları doğurur. aşk'ın ise hiçbir sıfata ve tamlamaya ihtiyacı yoktur. Başlı başına bir dünyadır aşk. ya tam ortasındasındır, merkezinde, ya da dışındasındır, hasretinde. "
[Yazının Devamı...]

Bırak Suretin KALSIN.

2 yorum


Boşalan odalarda sabrımı sınıyor zaman gölgemden ürküyorum, aynalardan... Artık kaybolmuş ve unutulmuş ne varsa (Şehri, kendimi, şefkati, sevgiyi ve Ey Rüzgâr seni, elbette seni) gecenin sırları örten karanlığında arıyorum şimdi.

Kahramanı sokak olan bir romanın yapraklarını karıştıran rüzgâr! Bırak kalsın narin ve mağrur haliyle bende eski yüzün. Bir türlü yerli yerine oturtamadığım hayatım ve huzursuz ruhum için, -hayalleri katledilmiş ruhum için- bırak kalsın ölürken gülümseyen gözlerimde suretin.

Boşalan odalarda sabrımı sınıyor zaman gölgemden ürküyorum, aynalardan.

                                                                                                                             Oya UYSAL » 

[Yazının Devamı...]
 

Çekmece Notları Design by Blogger Modifiye © 2009