Neden evlenmiyorsun diyenlere cevaben!!!








Aslında...

Evlenmek isterdim,
süper bir düğünüm olsun,
bembeyaz, sırtı açık bir gelinliğim olsun,
annem sevincinden ağlasın diye..
Kıvırcık saçlı bir kız çocuğum olsun
ve bana anneler gününde
çarpık çurpuk yazısıyla
okulda yaptıkları kartı getirsin diye...
Geceleri gök gürleyip fırtına çıktığında
korkarak yastığıma sarılmayayım diye...
sevdiğim erkek bana! :
canım karıcığım desin diye...
Artık yemek yapmayı öğreneyim,
devamlı
yumurta ve makarna pişirmeyeyim diye...
Ama
EVLENMIYORUM:

Sevdiğim erkeğin
kirli çamaşırları,
Lavobodaki sakal artıkları,
Kaprisleri, küfürleri,
! ;vurdumduymazlıklari ve
yalanları arasında
onu neden sevdiğimi unutmayayım
diye...
işin içine
para ve çıkar hesapları girdiği zaman
büyük aşkların
nasıl küçüldüğünü görmeyeyim
diye..
Aldatılmanın dayanılmaz hafifliği (!) ile
tanışmayayım diye...
Canım babacığımdan kalan tek sahip olduğum şeyi,
soyadımı verip
yerine
bana soyadından başka verecek
çok büyük
birşeyi olmayan birininkini
almayayım
diye....
Gece
kız arkadaşim ağlayarak bana telefon
açtığı zaman
kedime ertesi gün için mama koyup
geceliğim ve diş fırçamla
onun evine gidebileyim
diye..
Ben olgusunu daha yeni yeni öğrenmişken,
bunu Biz olgusuna değişmeyeyim
diye...
Hiç düşünmüyorum evlenmeyi
bir gün beni çok! üzer gereksiz şeylerle
ve bir özür dilemeyi akıl bile edemez diye


CAN DÜNDAR






Dağın kederinde, çığlığın yanındayız...
Bir yangına saman çöpü gibi savrulduk, külün tanımındayız...
Bak bizim içimizde nice dünya, ama biz ise dışındayız dünyanın...
Cennete inananların cehennemliğinde, şimdi kederdeyiz...
Bazı şeyler düşünerek, okunarak, anlatılarak değil, ancak yaşanılarak öğreniliyormuş...


0 yorum:

Yorum Gönder

 

Çekmece Notları Design by Blogger Modifiye © 2009